Ana içeriğe atla

Tez Çalışmaları

emel uğur

Odyolog Dr. Emel UĞUR

EEG ve Sanal Gerçeklik Kullanarak Hareket Hastalığının Topografik Beyin Haritalandırması

Tarihin en eski tanımlanmış hastalıklarından biri olan Hareket hastalığı (HH), gerçek veya algılanan harekete yanıt olarak ortaya çıkan, hareket ortamlarına uyumsuzluk sendromu olarak kabul edilen, yaygın ve karmaşık bir sendromdur. Yaş ve tecrübe ile genellikle adaptasyon gelişse de kişinin yaşam kalitesini etkileyen bir tablodur.

Bu çalışmaya hareket hastalığı olmayan, hareket hastalığına düşük yatkınlığı olan ve harekete yüksek duyarlılığı olan bireyler dahil edilmiştir.  Çalışma kapsamında gerçek hayattan kesitler sunan 360 derecelik açık erişim videolar ile katılımcılarda hareket hastalığı provoke edilmiş ve provokasyon esnasında oluşan kortikal aktivite paternleri EEG ile kaydedilerek analiz edilmiştir.

EEG analizlerinde gruplar arası farklılar incelendiğinde Alfa bandında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık saptanmıştır (p= 0.018). Hareket hastalığı olmayan ve düşük yatkınlığı olan bireylerde birbirine yakın EEG güç dağılımı sergilerken, yüksek duyarlı gruptan ayrıştığı görülmüştür.

Sonuç olarak hareket hastalığı olmayan bireylerin retentiv, düşük yatkınlığı olan bireylerin adaptif, hareket duyarlılığı yüksek olan bireylerin ise reseptif olduğu ve adaptasyon geliştiremedikleri için hareket duyarlılıklarının sürdüğü sonucuna varılmıştır.

Sanal Gerçeklik Ortamında İleri Yaşam Desteği Eğitimi Simülasyonu

Tezin amacı, bilgisayar ve sanal gerçeklik ortamında ciddi oyun tabanlı bir ileri yaşam desteği simülatörü yaratmaktır. Bu simülatör sayesinde medikal sektördeki çalışan ve öğrencilerin istediklerinde, bir zaman sınırlamasıyla karşılaşmadan ve ikinci bir şahsa bağlı kalmadan ileri yaşam desteği eğitimi alabilmesi amaçlanmıştır.

Ekin Özkan

Ekin ÖZKAN

zehra belhan

Öğr. Gör. Zehra BELHAN

Hemşirelik Son Sınıf Öğrencilerine Kriz Kaynak Yönetimi Kullanılarak Verilen Simülasyon Destekli Hipoglisemi Eğitiminin Etkinliğinin Değerlendirilmesi (2021)

Bu araştırma, hemşirelik son sınıf öğrencilerine sınıf içi teorik anlatım ile verilen Kriz Kaynak Yönetimi (K.K.Y.) eğitiminin, hipoglisemi atağı geçiren hastaya yaklaşım sürecindeki etkinliğini değerlendirmek amacıyla ön test- son test kontrol gruplu tam deneysel araştırma olarak yapıldı. Hipoglisemi senaryo performanslarında, deney grubunun Kriz Kaynak Yönetimi basamakları ortalamalarının kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu tespit edildi (Mann-Whitney U p<0,05). Memnuniyet ve özgüven ölçek sonuçlarında, tüm öğrencilerde simülasyon uygulaması sonrasında memnuniyet ile öz güven düzeyi arasında pozitif yönlü iyi düzeyde istatistiksel anlamlı korelasyon saptandı. Sonuç olarak, kriz kaynak yönetimi eğitiminin teorik ve uygulamalı olarak verilmesi kriz öncesi ve anında müdahale becerisini geliştirmektedir. Mezuniyet öncesi hemşirelik eğitimlerine K.K.Y. eğitiminin entegre edilerek her yıl düzenli olarak verilmesi önerilmektedir. 

Laparoskopik Cerrahi Smülasyonlarinda Öğrenme Düzeyinin Elektroensefalografi Sinyal Analizi İle Değerlendirilmesi (2017)

Beceri düzeyinin niceliksel belirlenmesi zor olmakla birlikte, yeni yeti öğrenimin ölçülmesinde elektroansefalografi (EEG) kullanımı laparoskopik cerrahi simülasyon kullanıcılarının kalıcı performansının belirlenmesi için yansız bir ölçüt oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu amaç doğrultusunda, bu çalışmada laparoskopik cerrahi simülasyon eğitimi sırasında toplanan EEG verilerinin spektral ve istatiksel değerlendirilmesi yapılmıştır.

Göreceli güçlerin iki zaman noktasındaki değişimine anatomik yerleşkelerde bakıldığında temporal ve frontal bölgelerde anlamlı değişikliklerin olduğu, frontal parietal bölgelerde ise çok az değişiklik olduğu görülmüştür. Bantlardaki değişiklik incelendiğinde meydana gelen değişikliklerin ise daha çok alfa ve teta bantlarında olduğu tespit edilmiştir. 

Fuat Ücrak

Fuat ÜCRAK

acibadem

Burhanettin ATAŞ

Üniversitelerde Medikal Simülasyon Merkezlerinin Sürdürülebilirliği: Paydaş Görüşleri

Bu çalışmada, medikal simülasyon sistemlerinin üniversitelerdeki yaygınlaşma süreci, kullanılan donanım ve eğitim metotları ve yöntemin gelecekte ne şekilde evrileceği konuları incelenmiştir. Bu araştırmada halihazırda üniversitelerde kullanılan ve işletme maliyetinin yüksekliği nedeni ile sürdürülebilirliği konusunda zorlukların yaşandığı medikal simülasyon sistemleri ile verilen eğitimlerin sağladığı avantajların ve oluşturduğu dezavantajlarının tespiti hedeflenmiştir. Haziran 2021-Temmuz 2021 tarihleri arasında yapılan bu çalışmada bir vakıf üniversitesinde yürütülmekte olan medikal simülasyon sistemleri uygulamaları konusunda öğrencilerin paydaş görüş ve beklentilerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmaya 132 gönüllü katılımcı dahil edilmiştir. Çalışma ile ilgili etik kurul onayı ve katılımcıların şahsi onamları alındıktan sonra Acıbadem Üniversitesi CASE- Klinik Simülasyon ve İleri Düzey Endoskopik - Robotik Cerrahi Merkezi’nde eğitim almış veya almakta olan farklı katılımcı gruplarına yönelik bir anket çalışması yapılmıştır. Toplanan verilerin analizi sonucunda simülasyon bazlı eğitimlerden memnuniyet oranının yüksek olduğu, bunun yanı sıra risksiz ortamda pratik yapma imkanı veren simülasyon ortamlarının öğrenmeye katkısının yüksek olduğu kanaatinin yaygın olduğu tespit edilmiştir. Bu verilerden yola çıkılarak simülasyon bazlı sağlık eğitimlerinin eğitilenler açısından son derece faydalı bir eğitim modeli olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Medikal simülasyon sistemlerinin kurulum ve işletim masraflarının yüksek olması nedeniyle kurumların eğitmeyi planladıkları hedef kitle için gerekebilecek en uygun sistemleri alma konusunda yapmaları en önemli nokta doğru ihtiyaç analizlerinin yapılmasıdır. Tasarım aşamasında bu konuda tecrübeye sahip kurum veya kişilerden destek alınması son derece önem arz etmektedir. Önümüzdeki yıllarda çıkabilecek olan muhtemel teknolojiler göz önünde tutularak merkezin gerek fiziksel ve gerekse diğer altyapılara sahip olacak tarzda dizayn edilmesi ileride oluşabilecek gereksinimlerin karşılanabilmesi açısından son derece önemlidir.